#Quote
More Quotes by Sabahattin Ali
I were to spend the rest of my life in supplication, seeking forgiveness for having murdered her memory. For the greatest betrayal, the greatest sin we can commit against the blameless is to abandon a loving heart.
İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir.
Bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak
İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var
the point of losing something precious - be it happiness of material wealth - can be forgotten over time. but our missed opportunities never leave us, and every time they come back to haunt us, we ache. or perhaps what haunts us is that nagging thought that things might have turned out differently. because without the thought, we would put it down to fate and accept it.
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü doldurn hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak bende artık inanmak kuvveti bırakmamıştı.
İnsanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı... Bir de ben bu halimle kalkıp başka bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin esvafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?
All my life, I’d shied away from human company, never sharing my thoughts with a soul. How pointless this seemed now, and how absurd!
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.