#Quote

the point of losing something precious - be it happiness of material wealth - can be forgotten over time. but our missed opportunities never leave us, and every time they come back to haunt us, we ache. or perhaps what haunts us is that nagging thought that things might have turned out differently. because without the thought, we would put it down to fate and accept it.

Facebook
Twitter
More Quotes by Sabahattin Ali
Hayat birbirinde ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyor. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değil ve sadece hatıralar iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değil.
İnsanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı... Bir de ben bu halimle kalkıp başka bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin esvafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü doldurn hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
All my life, I’d shied away from human company, never sharing my thoughts with a soul. How pointless this seemed now, and how absurd!
Some things we never know we need until we find them. And now, when I looked back on my life, it seemed empty and idle, if only because she’d not been in it.
Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.
İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak bende artık inanmak kuvveti bırakmamıştı.
Artık korkuyorum. Saadetin bizi korkutacak kadar çok ve kesif olması nedir bilir misiniz?
I’d thought that it was life itself that had ground me down – that my sadness stemmed from spiritual malaise. After spending two hours with a book, and finding it more pleasurable than two years of real life, I’d remember again that life had no meaning, and sink back into despair.